3 Nisan 2008 Perşembe

"Türkcemizi gözümüz gibi korumalıyız"

Türkçenin Sırları geçmişte de bugün de en çok okunan ve çok sevilen bir edebî eserdir aslında. Nihad Sâmi Banarlı’nın en çok bilinen ve metinlerinden istifade edilen kitabıdır. En çok okunan veya daha doğru şekliyle ifade edecek olursak ‘en çok satanlar’ listesinde görünmemesi bir şeyi değiştirmez. Çünkü o listelerin nasıl oluşturulduğu hâlâ bir meçhul. Birkaç kitapçıdan aldığınız veri sizi sağlıklı sonuçlara götürmez. Türkiye’de millî ve dinî yayınlar hiçbir zaman o listelere girmez. Çünkü o listeleri hazırlayanlar ve hazırlatanların farklı bir dünyası var. Ve gerçek, objektif listeler değil onlar. Bunu böyle bilelim.

türkcemizi korumak

Hepimiz biliyoruz ki Türkçemizin gitgide köreldiği, yabancı sözcüklerle dolduğu, yazım hatalarıyla çirkinleştirildiği bir gerçek.Bu sürece etki eden en büyük süreç te tabi ki internet.Çoğumuz gün içinde sürekli birbirimizle yazışıyoruz ve mrb nrb slm 'lerle bu sürece istemeden de olsa katkıda bulunduğumuz da göz önünde.Biz Turk Forumlarında bu sürece az da olsa karşı durmak, elimizden geldiğince engel olmak isteğindeyiz. Bu isteğe sizin de kayıtsız kalmayacağınızı da çok iyi biliyoruz ki sonuçta bu bizim bir değerimiz. Bunlar benim söylediğim değil hepimizin düşündüğü istediği şeylerdir.Bu başlık bizim için birşeylerin başlangıcı olsun, bu günden itibaren yazılarımıza, sözlerimize anlatımımıza bu isteğimizi yansıtalım. Eminim ki en azından bu forum üzerinde çok daha seviyeli ve göze hoş gelen sohbetler sağlayacak ve bu değerimizi yavaş yavaş kaybetmemize ufak bir engel olacaktır.

türkçemizi korumak için neler yapmalıyız

Türkçeyi korumak için ilk önce insanlara dilin önemini kabul ettirmek gerekli.Nihad Sami Banarlı'nın Türkçenin Sırları adlı kitabında yer alan şöyle bir söz var: "Türkçe imparatorluk dilidir.Her dil imparatorluk dili olamaz;çünkü her millet imparatorluk kuramaz." Sanıyorum bu söz ne kadar değerli bir dile sahip olduğumuzu ve bu dilin bizim milli kimliğimizi oluşturduğunu anlatıyor.Yabancı ve popüler kültüre ait kelimeleri kullandığında farklı göründüğünü düşünen insanlara ve özellikle gençlere bu milli şuuru vererek işe başlamak en doğru ve temel yol.Bende bir Türkçe öğretmeni adayı olarak bunu sağlamaya çalışıyorum ve daha çok uzun bir yol var önümde lütfen herkes bu konuda duyarlı olsun.Çünkü artık dünyadaki güçlü görünen devletler savaş yoluyla milletleri tarih sayfasından silmiyorlar.Kendimizde ileri gitmek için güç arıyorsak bunu dilimizi korumak ve daha ileri götürmekle bulabiliriz.

TÜRKÇE ''TURKCHE'' OLMASIN!!!

Neden Türkçe karşılığı var olduğu halde kelimelerin yabancı dilde karşılığını kullanırız ? Neden kelimelerimizi kısaltarak komik hale getiririz...Teknoloji, hayatımızın bir parçası haline geldi. ınternet, elektronik postalar, cep telefonları ve bunun gibi birçok yenilik hayatımızı fazlasıyla kolaylaştırıyor.(!) Ama ne yazıkki kolaylaştırdığı kadarda dilimizi kötü hale getiriyor..ınternette kaçımız sesli harfleri gerektiği gibi kullanıyoruz ? (slm-nbr)Çok basit bir ayrıntı belki, belkide sizce hiçbir önemi yok. Çünkü sizin için önemli olan karşınızdaki insanın sizi anlayıp anlamamasıdır(!).Fakat hepimizin gözden kaçırdığı bir nokta var. Alışkanlık haline getirilen davranışlar ister istemez hayatımıza yansıyor.

türkcemize sahip çıkalım

Dilimize sahip çıkalım. Aramızda Türkilizce değil , Türkçe konuşalım.Türkçemize sahip çıkalım. Atalarımız sadece toprak için kıymetli canlarından vazgeçmemişler. Bu ülkeyi vatan yapan ulvi değerlerden biri de dildir. Atalarımıza olan borcumuzu böylede ödeyebiliriz. Bir yandan ilerlerken, bir yandan tökezliyoruz. Bilgisayar çağı ve internet kullanımı kısacası "chat dili" dediğimiz düşman, dilimizi mahvetmekte.Forumdaki bütün arkadaşlarımdan bu konuda biraz daha duyarlı olmasını rica ediyorum. Gönül ister ki herkes Türkçe'yi bütün dilbilgisi kurallarına uyarak kullansın. Fakat daha önce aşmamız gereken, özellikle bu duyuru ile bahsetmek istediğim konu, kullanmamamız gerekirken kullandığımız ve dilimizden çıkarttığımız harfler."q, w, x, sh" bizim alfabemizin harfleri değildir ve bizim alfabemizdeki harflerin yerine asla ve asla geçemez.

türkcemizi koruyalım

Günden güne daha da büyüyen ve biran önce ” dur! ” Denilmesi gereken bir konu.Güzel türkçemizi koruyalım’lütfen herkes bu konuda duyarlı olsun. Şu anda bir araştırma yapacak olsak günlük hayatta kullandığımız bir çok kelime türkçe değil! Başkalarının diliyle iletişim kurmayalım… Her milleti oluşturan değerler vardır. Bunlardan en önemlileri kültür birliği tarih birliği ve dildir. Türkçemize gereken önem, özen ve saygıyı gösterelim…Unutmayalım ki konuşurken yabancı kelime kullanmak marifet değil, kültürel olarak yozlaştırılıyor olmamızın göstergesidir.

türkcemizi başka harflerle kullanmayalım

Arkadaşlar Türkçemize Sahip Çıkalım Kelimlerinizde Elinizden Geldiği Kadar Yanlış Harf Veya Eksik Metin Kullanmazsanız Böyle Bir Olay İle Tekrar Kullanmazsanız İleride Tekrar Aynı Olaylarla Karşılaşacağımızı Düşünmüyorum Sizden Ricam Kelimelerinizde "q","w","x", Gibi Harfleri Kurduğunuz Kelimelerinin Hiç Gereği Yokken Kullanmamanız.

çanakkale şehitlerine

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya-Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!Nerde -gösterdiği vahşetle- "Bu bir Avrupalı!"Dedirir: Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,Kaynıyor kum gibi... Mahşer mi, hakikat mahşer.Yedi iklimi cihânın duruyor karşısında,Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...Hani, tâ'ûna da zuldür bu rezil istilâ!Ah, o yirminci asır yok mu, o mahhlûk-i asil,Ne kadar gözdesi mevcud ise, hakkıyle sefil,Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam,Atılan her lâğamın yaktığı yüzlerce adam.Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yerO ne müdhiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer...Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak,Boşanır sırtlara, vâdilere, sağnak sağnak.Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,Sürü halinde gezerken sayısız tayyâre.Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?Çünkü te'sis-i İlâhî o metin istihkâm.Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler,Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedî serhaddi;"O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme" dedi.Âsım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek.Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar...Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?"Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın.Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...Seni ancak ebediyyetler eder istiâb."Bu, taşındır" diyerek Kâ'be'yi diksem başına;Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;Sonra gök kubbeyi alsam da ridâ namıyle,Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına;Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.Sen ki, son ehl-i salibin kırarak salvetini,Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...Sen ki, İslâm'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;Sen ki, ruhunla beraber gezer ecrâmı adın;Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât!Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber.